Uzm. Ecz. Ayça CÖMERT

Kurubaklagiller içeriği oldukça zengin bitkisel protein kaynaklarından biridir. Kurubaklagil tüketince yaygın görülen şişkinlik, gaz, hazımsızlık gibi şikayetlerin kurubaklagilin yapısında bulunan bizim sindiremediğimiz fitik asit, lektin gibi maddelerden kaynaklandığını önceki paylaşımlarımda anlattım. Bu maddeleri besinden uzaklaştırdıktan sonra pişirmek şikayetleri de ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. Bunun için kurubaklagilleri pişirmeden önce 48 SAAT suda bekletmek (diğer adıyla fermentasyon uygulamak) etkin ve faydalı bir yöntemdir. Yıkadığımız kurubaklagili içme suyuyla ıslatıp, bu şekilde 24 saat bekletiyoruz. 24 saatin sonunda süzüyoruz. Tekrar içme suyuyla ıslatıp bu sefer içerisine sirke, kefir, peynir altı suyu, yoğurt altı suyundan HERHANGİ BİRİNİ ilave ediyoruz. Bu şekilde tekrar 24 saat bekletiyoruz. Sıcak havalarda bu bekletmeleri buzdolabında yapabilirsiniz. Sürenin sonunda baklagilleri süzüp yıkıyor ve DÜDÜKLÜ TENCEREDE pişiriyoruz. Mercimek gibi hızlı pişen kuru...

Lektin bitkilerin kendini koruma içgüdüsüyle salgıladığı bir savunma mekanizmasıdır. Bitkileri koruyan bir zırh gibi dış kabuğunda bulunur. Tüm bitkilerde (buğday, kurubaklagiller, patates, domates, patlıcan, biber gibi sebzeler, kuruyemişler) bulunmakla beraber tahıllardaki ve kurubaklagillerdeki miktarları etki edebilecek düzeydedir. Vücudumuzda lektini sindirebilecek bir sistem yok yani yediklerimizle aldığımız lektin parçalanmadan sindirim kanalından atılır. Ancak sürekli alımında bağırsak duvarı hücrelerine zarar veren ve sızdırmaya sebep olan bir moleküldür. Eğer bağırsak bariyer hücrelerinde bozukluk, sızdırma varsa lektin bağırsak duvarından kan dolaşımına geçecek ve çeşitli dokulara bağlanacaktır. Bizim immün sistemimiz de lektini tehdit olarak algılayıp lektinin bağlandığı dokuya saldırmaya başlayacaktır. Bu da çeşitli otoimmün hastalıklara zemin hazırlar. Ayrıca lektin sindirim kanalında birçok besine bağlanarak onların emilimini de bozar Yüksek lektin içeren besinleri...

Fitik asit bitkinin kendini korumak için sentezlediği ve birçok hücresinde depo halde bulunan fosfordur. Bitki için faydalı bir maddedir. Kurubaklagillerin yanı sıra tahıllarda, tohumlarda ve kuruyemişlerde bulunur. Fitik asidi parçalayan bakteriler sadece “sağlıklı bağırsak florasında” bulunduğundan ve insan vücudunda fitaz enzimi bulunmadığından biz bu yapıdaki fosforu sindiremeyiz. Şişkinlik, hazımsızlık, gaz problemleri yaşarız. Ayrıca sindirilemeyen fitik asit vücuttaki kalsiyum, demir, çinko, magnezyum, bakır, mangan gibi minerallerle bağ oluşturarak emilimi düşürür. Kurubaklagiller ve kuruyemişleri tüketirken fitik asiti parçalamanın yolu pişirme öncesi fermentasyon veya filizlendirme uygulamaktır. #comertavsiyeler   #healthyfood   #healthybody   #legumes   #chickpea   #lentil   #fermentation   #germination   #sprouting

Kurubaklagiller en etkili bitkisel protein kaynaklarından biridir. İçeriği oldukça zengin olan kurubaklagiller vücuda demir, çinko, magnezyum, B12 ve folik asit sağlarken hayvansal proteinlerin içerdiği kolesterolü barındırmaz. ANCAK ÇOĞUMUZ KURUBAKLAGİL TÜKETİNCE ŞİŞKİNLİK, GAZ, HAZIMSIZLIK YAŞARIZ. Bu durum kurubaklagilin içindeki fitik asit, lektin, saponin ve benzeri vücudumuzda sindirilemeyen maddelerden kaynaklanır. Bunları besinden uzaklaştırmak için hazırlama aşamasında fermentasyon ve çimlendirme, pişirme aşamasında düdüklü tencereden faydalanıyoruz. Fitik asit, lektin ve sağlıklı kurubaklagil hazırlama ipuçlarını sonraki paylaşımlarımda anlatacağım. Sağlıklı günler🌹 #comertavsiyeler   #healthyfood   #healthybody   #legumes   #chickpea   #lentil   #fermentation   #germination   #sprouting

İçerdiği aminoasitler, jelatin, doğal yağlar, vitamin ve minerallerle kemik suyu bağırsak duvarının onarılmasında büyük role sahip bir gıdadır.  @yesimtemelozcan  ın tarifine göre kemik suyu yapımı: Ortadan kırılmış ilikli kemikleri (kuzu, dana) tencereye alın. Önce suda yarım saat bekletip o suyu dökün. Tekrardan kemiklerin üzerini geçecek kadar içme suyu doldurun, yarım çay bardağı kadar sirke ekleyin. Kaynamaya başlayınca üzerinde biriken köpük tabakayı (kef) toplayıp atın. Bir taşım kaynayınca altını kısın; mum alevi şeklinde çok kısık bir ateşte 8-10 saat kadar pişirin. İşlem bitince soğumaya bırakın. Ilıyınca cam kavanozlara doldurup buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. ⭐️Pişirme suyuna sirke (ya da 1 limonun suyu) ekleyince kemiklerdeki minerallerin suya geçişi sağlanır ⭐️Fokur fokur kaynadığında hızla su kaybı ve beraberinde mineral kaybı olacaktır; bu yüzden mum alevi kadar kısık bir ateşte, tencerenin dışını elleyebileceğiniz ısıda pişirmelisiniz ⭐️Yüksek ısı ve yüks...

Geçirgen bağırsak sendromu, disbiyozis, sibo, gıda duyarlılıkları derken bozulan bağırsak duvarı hücreleri ve mikrobiyatadan bahsettim. Biraz da nasıl düzeltebileceğimizi konuşalım. Bağırsak onarımı için ihtiyacımız olan ilk şey eliminasyon diyeti. Eliminasyon, potansiyel riskli gıda gruplarının kesildiği, yerine fonksiyonel yağ, lif ve fitonütrientlerin koyulduğu 3 haftalık bir beslenme dönemi. Bağırsaktaki bağlar 2-4 gün içinde kendini yenilemeye başlıyor, 1 haftada tüm duvar yenilenebiliyor. Bağırsak bariyeri onarımını gerçekleştiren proteinler: Glutamin Glisin Lizin Prolin Bu proteinlerin HEPSİNİ birden alabileceğimiz bir gıda var : KEMİK SUYU!

Çölyak hastalığı, gluten ve ilgili tahıl proteinlerinin alımı sonrası ortaya çıkan otoimmün, inflamatuvar bir hastalıktır. Bazı bireylerde, çeşitli belirtiler görülüp tüm testler yapılıp çölyak bulunamadığı halde glutenli gıdalar yenilince ağrı, şişkinlik, mukus salgısı, kabızlık veya ishal olabiliyor. Bu durumda akla NON-ÇÖLYAK GLUTEN DUYARLILIĞI geliyor. Non-çölyak gluten duyarlılığında bağırsak bariyerleri bozulmuştur, disbiyozis vardır. Bağırsaktaki mikrobiyata dengesinin bozulması, faydalı bakterilerin çeşitlilik ve sayısının azalması durumuna disbiyozis denir. Disbiyozis tek başına bile vücuttaki inflamasyonun artmasına sebep olarak kronik hastalıklara zemin hazırlar. Bozulan bağırsak duvarında geçirgenlik artar. Gluteni oluşturan gliadin proteini (gliadin+glutenin=gluten) bağırsaktan kan dolaşımına geçerek beyne ulaşır. Beyindeki opioid reseptörlere bağlanan gliadin proteini bağımlılık hissine; hamurişi, ekmek gibi glutenli gıdaları tüketme isteğine sebep olur. “Ekmeksiz doyamıy...

Bağırsaklarda geçirgenliğin/sızdırmanın var olduğunun vücuttaki 7 işareti: 1.Gıda hassasiyetleri 2.Bağırsak hastalıkları (İBS, Crohn, ülseratif kolit gibi) 3.Otoimmün hastalıklar 4.Tiroid hastalıkları (haşimato, hipertiroidi, hipotiroidi) 5.Emilim bozuklukları (“B12, folat, demir, D vitamini gibi vitamin ve minerallerde takviye almama rağmen değerler yükselmiyor” diyorsanız) 6.Cilt hastalıkları (egzama, sedef, akne, roza, kaşıntı gibi) 7.Duygu durum sorunları (depresyon, anksiyete, özellikle küçük yaş grubunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozuklugu gibi)

Biliyoruz ki bağırsakların sağlığı, tüm vücudumuzu etkilemektedir. Bağırsaktaki hücrelerin arasında sıkı bağlar vardır. Bu “sıkı bağlar” bağırsaklardan kan dolaşımına sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin girmesine izin veren geçiş noktalarıdır. Eğer bağırsaklardaki hücreler arası sıkı bağlar bozulursa/açılırsa iyi sindirilememiş besinler, toksinler, patojenler kan dolaşımına geçer. Sızdıran bağırsak sendromu (geçirgen bağırsak sendromu / Leaky Gut), sıkı bağların açılması sonucu toksinlerin kan dolaşımına geçişi durumdur. Patojenler, iyi sindirilmemiş besinler kan dolaşımına karışınca bağışıklık sistemi tanımadığı bu maddelere karşı saldırıya geçer. Yani bağışıklık sistemi kendi dokusuna saldırır. Bunun sonucunda besin alerjileri, otoimmün hastalıklar, cilt problemleri, nörolojik sorunlar, vitamin eksiklikleri, tedavi edilemeyen depresyon, sürekli olan baş ağrısı, fibromiyalji, kabızlık, ishal, irritabl bağırsak sendromu, kronik yorgunluk gibi pek çok durum ortaya çık...